Hakasça ve Türkçe Arasındaki Bağlantılar

Hakasça ve Türkçe Arasındaki Bağlantılar
Yazı Özetini Göster

Dil, bir toplumun tarihini, kültürünü ve kimliğini taşıyan en önemli hazinedir. Sibirya’nın kalbinde yer alan Hakasların dili, Anadolu coğrafyasındaki biz Türkler için adeta bir zaman kapsülü görevi görüyor. İlk bakışta uzak gibi görünse de, Hakasça ve Türkçe arasında, yüzyıllar öncesine dayanan derin ve şaşırtıcı benzerlikler bulunuyor. Peki, bu benzerlikler neler ve bize Türk dillerinin ortak geçmişi hakkında ne gibi ipuçları veriyor?

Kelime Köklerinden Ses Uyumlarına: Ortak Mirasın İzleri

Hakasça ile Türkçe arasındaki benzerlikler sadece birkaç kelimeyle sınırlı değil; dilbilimsel yapının derinliklerine iniyor. Özellikle fiil kökleri ve temel kelimelerde gözlemlenen ses uyumları, iki dilin aynı kökten beslendiğini net bir şekilde ortaya koyuyor. Örneğin, Türkçedeki ‘gelmek’, ‘almak’, ‘koymak’ gibi fiillerin Hakasçadaki karşılıkları, ses değişimi kurallarına uygun bir paralellik sergiliyor.

En çarpıcı benzerliklerden biri, bazı kelimelerin orta ve son seslerinde Hakasçada görülen ‘z’ sesidir. Eski Türkçede ‘d’, modern Türk dillerinde ise genellikle ‘y’ olarak karşımıza çıkan bu ses, Hakasçada ‘z’ olarak korunmuştur. Bu durum, Hakasçanın Türk dil ailesi içindeki “z” grubu dillerden biri olduğunu ve tarihsel olarak daha arkaik ses özelliklerini barındırdığını gösterir.

Örnek 1: Kelime Ortasındaki ‘z’ Sesinin Yansımaları

Hakasça Türkçe (Güncel) Eski Türkçe/Diğer Türk Dilleri Anlamı
azah ayak adak, ayaka ayak
huzuruh kuyruk kudruk, kuyruk kuyruk
izer eyer ezer eyer
pozıh yüksek bedik, boyik yüksek
hozan tavşan kodan, koyon tavşan
uzu- uyu udu-, ukta- uyumak

Örnek 2: Kelime Sonundaki ‘z’ Sesinin Varlığı

Hakasça Türkçe (Güncel) Eski Türkçe/Diğer Türk Dilleri Anlamı
tos- Doy- tot-, toy- doymak
kis- Giy- ket-, kiy- giymek
pos Boy- bot, boy boy, beden
hus- Koy- kut-, koy- koymak, dökmek

Kelime Başı Sesleri ve “N” Sonantının Sırrı

Türk dillerinde kelime başında “y” ile başlayan birçok kelimenin Hakasçada “n” ile başlaması da dikkat çekici bir benzerliktir. Bu özellik, Hakasçayı diğer bazı Türk dillerinden ayırırken, Fuyu Kırgızcası ile olan yakınlığını da pekiştirir. Dilbilimcilere göre, bu “n” sonantı, Yenisey Kırgızcasından miras kalan ve Hakasçanın köklü geçmişini aydınlatan önemli bir işarettir.

Örnek 3: Kelime Başındaki ‘N’ Sesinin Varlığı

Hakasça Türkçe (Güncel) Diğer Türk Dilleri (örn. Kırgızca, Tuvaca) Anlamı
nan- Dön- çan-, kayt- geri dönmek
naa yeni çaa, canı yeni
naah yanak çaah, caak yanak
nagıs yalnız çangıs, jalğız yalnız
nanmır yağmur çaaşkin, jamğır yağmur
nımah masal tool, jomok masal
nımıraha yumurta çuurgah, jumurtka yumurta
niske ince, dar çinge, içke ince, dar
niik hafif çiik, ceŋgil hafif
nigeni gelin çenge, cengge gelin (ağabeyin eşi)
nii kol ceng kol (giysi)
nime nesne çüve, cisim şey, nesne

 

Sayılarda Ortak Bir Metatez: “Yirmi”nin İzinde

Sayılar da bu dilsel akrabalığın güçlü bir kanıtıdır. Özellikle “yirmi” sayısı, Hakasçada ve Fuyu Kırgızcasında “çıbirği” şeklinde telaffuz edilirken, diğer Türk dillerinde farklılaşır. Seslerin yer değiştirmesi anlamına gelen metatez adı verilen bu fonetik olay, Hakasça ile Fuyu Kırgızcasını ayıran ve Orta Yenisey bölgesindeki dillerin ortak bir tarihi dönüşümden geçtiğini gösteren güçlü bir kanıttır.

Örnek 4: Sayıların Metatezi

Hakasça Fuyu Kırgızcası Tuvaca Tanrı Dağı Kırgızcası Anlamı
çıbirği çıbirği çerbi jıyırma yirmi

Dilsel Bağlar: Ortak Bir Geçmişin Aynası

Hakasça ve Türkçe arasındaki bu tür dilsel paralellikler, sadece kelime benzerliklerinden ibaret değildir. Onlar, ortak bir kültürel mirasın, ataların binlerce yıl süren etkileşimlerinin ve Türk dil ailesinin ne kadar geniş ve birbirine bağlı olduğunun canlı birer kanıtıdır. Yazılı kaynakların yetersiz olduğu dönemlerde bile, diller kendi içlerinde tarihin ve kültürel alışverişlerin izlerini taşır. Hakasça, bu anlamda, bize Türk dillerinin ve halklarının kadim tarihine ışık tutan önemli bir köprü görevi görüyor.

Evet, özellikle kelime kökleri, ses uyumları ve fiillerdeki paralellikler iki dilin ortak kökten geldiğini gösteriyor.

Çünkü Eski Türkçede “d” olarak görülen, günümüz Türk dillerinde çoğunlukla “y”ye dönüşen bu ses, Hakasçada “z” olarak korunmuştur; bu da dilin arkaik özelliklerini yansıtır.

Hakasça, Türk dillerinin tarihsel evrimini, ortak kökenlerini ve kültürel bağlarını anlamamıza yardımcı olan önemli bir dilsel köprüdür.

Kaynaklar:

  • Бутанаев В.Я., Худяков Ю.С. История енисейских кыргызов. – Абакан, 2000. – С. 176.
  • Бутанаев В.Я., Худяков Ю.С. Ук. соч. – С. 179.
  • G.Salk, M.Turdi. The «fu-yu girgis» according to present-day situation and legendary past. – P.SS.
  • Ижицкий (подполковник). Мэргзньское фудутунство. – Хабаровск, 1902. – С. 108.
  • Ni Zhen-hua, Guy Imart. Fu-yu girgis: a tentatative description of the easternmost Turkic Language. – Bloomington, Indiana, 1987. – P.3.
  • Скобелев С.Г., Чжан ТаЙсян, Шомаев А.А. Роды фуюйских кыргызов // Россия и Хакасия: 290 лет совместного развития. – Абакан, 1998. – С. 77.
  • Тенишев Э. Древне кыргызский язык. – Бишкек, 1997. – С. 4.
  • Ni Zhen-hua, Guy Imart. Ук. соч. – С. 41-61.; Бутанаев В.Я. Актуальные проблемы этногенеза и этнической истории тюрков Саяно-Алтая // Актуальные проблемы истории Саяно-Алтая и сопредельных территорий. – Абакан, 2002. – С.124-125.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer Yazılar